Bilgi kontrol kurumları, yeniden yazma sürecinde veya herhangi bir siyasi amaç için çarpıtulabilecek gerçeklerin ve iddiaların doğrulanmasıyla görevlidir. Haber metni, habere özgü tarafsız bir biçimde yazılmış doğru bilgilerden oluşabilir, ancak bir cümle yanlış bir gerçek veya kaynağı bilinmeyen bir iddia içerebilir. Buna ek olarak, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ünlü Twitter hesabında olduğu gibi, devletin kendisi de yanlış bilgi üretmeye başladı.
Sahte haberlerin ana gücü, yaydığı hızlı hızdır. Yanlış bilgiler her zaman var olsa da, internet her yıl daha da kötüleştiriyor. Sahte haber paylaşımının yüksek hızı, halkla ilişkileri doğrudan etkileme potansiyeline sahiptir ve bazen tahmin etmesi zor olan ciddi siyasi ve ekonomik sonuçlar doğurur. Bu, orijinal kaynağın izlenmesinin zorlaştığından ve hangi yinelemede gerçek haberlerin yanlış olabileceğinden bahsetmiyorum bile…
Sahte haberlerle savaşmak neden bu kadar zor?
Çevrimiçi haberler genellikle doğrulanmamış gerçekler ve özgünlük eksikliği ile karakterize edildiğinden, kamu okuryazarlığı yanlış bilgilerle mücadelede yardımcı olabilir. Bugün, yanıltıcı bir mesaj veya makale oluşturmak çok kolaydır: sadece ilk yayın için dijital bir platforma ihtiyacınız vardır, daha sonra sahte haberler kullanıcıların kendileri tarafından yayılır ve sayıları katlanarak artar.
Ayrıca, sahte haberlerin yayınlanması genellikle gömülü reklam yoluyla platform sahipleri için kar sağlar ve bu gelir elde etme yolundan vazgeçmek için aceleleri yoktur. Bir diğer sorun da haber kaynağının yanlış yorumlanmasıdır. Örneğin, bir şehir hükümeti COVID-19 salgını nedeniyle yeni kısıtlamalar hakkında bir yönetmelik yayınladı, ancak medya bunu trafik, tıklama gücü ve benzersizlik adına farklı yorumlayabilir. Herhangi bir bilgi denetleyicisi, böyle bir durumda “her zaman kaynağı görmenizi” tavsiye edecektir. Gerçekte, kullanıcının bunu yapacağının garantisi yoktur, çünkü haber akışı çok büyüktür ve her şeyi kontrol etmek için zaman veya alışkanlık yoktur.