Coinbase’in hikayesi: İki odalı daireden 1700 çalışanlı şirkete

Coinbase’in Nasdaq listelenmesi ve halka arzı kripto para evreni kadar geleneksel finans dünyasında da merakla takip ediliyor. Bitcoin başta olmak üzere kripto paraların geldiği nokta, fiyat artışı ve kurumsal firmaların ilgisi şu anda 10 senelik geçmişte hiç olmadığı kadar yüksek.

Bu durumu en başından beri yaşayarak tecrübe eden az sayıdaki isimden birisi olan Coinbase kurucu ortaklarından Fred Ehrsam, kısa geçmişte yaşananları Twitter hesabından yorumladı.

Şu anda Coinbase’de olmayan ve kripto para yatırım şirketi Paradigm’in kurucusu olan Ehrsam, Brian Armstrong ile tanışmalarını, o dönemki ekonomik şartları ve nasıl iki odalı bir daireden bugün binden fazla çalışanı olan Coinbase’e dönüştüklerini yazdı.

İşte Ehrsam’ın Tweet’leri:

Brian Armstrong ile 2012 yılında Coinbase şirketini kurduğumuzda Bitcoin 6 dolardı ve birkaç internet bağımlısı dışında kimse tarafından bilinmiyordu. Bitcoin, dünyada herkesin sahip olabileceği dijital para fikriydi ve çılgıncaydı. Coinbase’in ise bir hedefi vardı: kripto para kullanımını kolaylaştırmak.

Başlangıç tabii ki büyüleyici olmadı. Coinbase, bir başka şirketle paylaşılan iki odalı bir dairede kuruldu. Geleneksel finanstan çok uzaktık. İşe aldığımız ilk kişi bir Google yöneticisi değil, akıllı ve fanatik bir çalışandı.

Zamanla kripto para evreni gibi Coinbase de büyüdü. Basit bir Bitcoin cüzdanı, kripto ekonomiyi destekleyecek bireysel ve kurumsal çok önemli bir ürün haline geldi. İnternette tanışan 2 bilgisayar delisi (evet Brian Armstrong ile Reddit’te tanıştık) şirketi 1000’den fazla çalışanı olan bir yere çevirmişti.

Çok ciddi zorluklar da yaşadık. 2014 ve 2017 arasında Kripto evreni dışında kalanlar, endüstrinin öldüğünü söylüyorlardı. Çalışanlarımızın 3’te 1’inden fazlası ayrılmıştı.

Ancak kripto büyümeye devam etti. Sahneye Ethereum çıktı ve kripto para uygulamalarının da mümkün olabileceğini göstererek, bu evrene yepyeni kapılar ve olasılıklar açtı.

10 yıl sonra bugün baktığımızda kriptonun büyüyen ekosistemiyle, parayı, finansal sitemi ve internetin kendisini, yeniden tanımladığını görüyoruz.

Merkezi altyapıdan (broker’lık, borsa, saklama hizmeti) kripto finansal araçlarına (DeFi), dijital medyadaki sahiplik ve kullanım alanlarına (NFT) kadar, ekosisteme gelen girişimci sayısı ve kalitesi her gün şaşkına çevirmeye devam ediyor.

En önemli akademik kurumlar kripto paralarla ilgili dersler açmaya başladı. En dolu sınıflar bu derslerde oluşuyor. Harvard, Duke, MIT ve Stanford gibi birçok üniversite kripto para enstitüleri kurdu.

Bankalar, varlık yöneticileri, fintech şirketleri ve hatta finansal olmayan hizmet şirketleri de artık bu evreni benimsediler.

Bitcoin şu anda 63 bin dolar ve kripto varlıkların toplam değeri yaklaşık 2 trilyon dolar.

Ve kripto aslında daha yeni başlıyor. Önümüzdeki 10 yıllarda göreceğimizi en önemli teknolojinin henüz yüzde 1’indeyiz. Kripto, dünyayı koordine eden iki temel yol olan para ve bilgiyi yeniden tanımlayacak.

Toplumu daha iyi bir duruma getirecek olan bu yolculuğun küçük bir parçası olmaktan onur duyuyorum. Bu kritik önemdeki sınırı keşfeden ve araştıran tüm kripto üreticilerini selamlıyorum. Hep beraber yarattığımız bu şeyi görmek için de sabırsızlanıyorum.

Her kimsen, teşekkürler Satoshi.