Kripto madenciliği deneyimi olan Nicolas Bourbon konu ile ilgili, “Bitcoin’in fiyat düzeltmesinden sonra bile, Arjantin’de evinden kripto madenciliği yapan herkes için elektrik maliyeti, elde edilen toplam gelirin yalnızca küçük bir kısmına denk geliyor.” dedi.

Bu durum, Arjantinlilerin hükümetten yüksek miktarda elektrik sübvansiyonu almasını sağlayan bir politika sayesinde mümkün hale geldi. Öyle ki; ülkedeki ortalama bir tüketici, elektrik faturasının, aylık gelirinin sadece %2-3’ü kadar olduğunu belirtiyor.

Karşılaştırıldığında; Brezilya, Kolombiya veya Şili gibi diğer Güney Amerika ülkelerinde elektrik maliyeti en az iki kat daha fazla seviyede seyrediyor.

Bu arada Arjantinliler, yüzde 50’lik yıllık enflasyon karşısında paralarının değerini korumak için alternatif varlıklara yöneliyor. Enflasyondan daha da kötüsü; hükümet, vatandaşların aylık olarak en fazla 200 Dolarlık döviz işlemi gerçekleştirmelerine izin veriyor ve bu durum da Arjantin Pesosunun değer kaybetmesini hızlandırıyor.

Bourbon konu ile ilgili, “Madencilerin ürettiği kripto para genellikle paralel döviz kuru üzerinden satılır. Şu anda gelirleri bir hayli yükselmiş durumda.” açıklamasını yaptı.

Büyük uluslararası madencilik firmaları da Arjantin’deki bu durumun farkına vardı ve odak noktalarını bu yönde değiştirmeye başladı. Dünyanın en büyük Bitcoin madencilik şirketlerinden biri olan Bitfarms, 210 megawatt’a kadar elektrik çekmek için Arjantin’de yerel bir elektrik santrali kullanmayı planladığını açıkladı.

Sübvansiyonlar, Bitfarms’ın operasyonlarını tam olarak kapsamayacak olsa da; Arjantin kilowatt – saat başına 0.022 ABD Doları gibi oldukça cazip bir ücret sunuyor. Bu miktar, endüstri genelinde ortalama olarak sunulan 0.06 Dolar elektrik ücretine göre çok daha kazançlı.

Arjantin’deki cömert elektrik sübvansiyonları yerel politikacılar arasındaki anlaşmazlığı yavaş yavaş artırsa da; Bitcoin madenciliği, en azından bir süre için, oldukça kazançlı bir faaliyet olmaya devam edecek.